Taksim'in kalabalığı akıyordu etrafından.
Puslu, ıslak, gri, soğuk bir İstanbul sabahı..
Soğuk şiddetli ve keskin. Deri eldivenlerimi giyme gereği duyacak kadar şiddetli.
Tam söylediğim saatte, tam söylediğim noktada, tam söylediğim kıyafeti ile beklediğini görüyorum.
Bütün acelesi ile, sanki dünyanın son gününü yaşıyormuşcasına etrafından akan kalabalığa rağmen, hereketsizce ayakta bekliyor.